- By root
- 17 Nisan 2025
Son yıllarda kahve dünyasında sıkça duyduğumuz bir terim var: Üçüncü Dalga Kahvecilik. Peki bu akım tam olarak ne anlama geliyor ve neden bu kadar popüler hale geldi?
Kahve tarihinde üç önemli dönem, yani “dalga” vardır. Birinci dalga, kahvenin evlere ilk kez girmesi ve market raflarında yer bulmasıyla başlar. Bu dönemde kahve daha çok bir “içecek” olarak görülür, tat kalitesinden çok erişilebilirlik ön plandadır. İkinci dalga, Starbucks gibi zincirlerin ortaya çıkmasıyla kahvenin daha sosyal bir deneyime dönüşmesini temsil eder. Espresso bazlı içecekler, aromalı seçenekler ve kahve dükkanlarının yaygınlaşması bu dönemin simgesidir.
Üçüncü dalga kahvecilik ise kahveye adeta bir sanat ve zanaat gibi yaklaşır. Bu akım, kahvenin menşei, yetiştiği bölge, hasat şekli, kavurma derecesi ve demleme yöntemi gibi tüm süreçleri ön plana çıkarır. Amaç, kahvenin doğal aromasını ve karakterini en saf haliyle ortaya koymaktır. Tıpkı şarap ya da zeytinyağı gibi, kahve de artık bir gurme ürün olarak değerlendirilir.
Üçüncü dalga kahvecilikte genellikle tek orijinli çekirdekler (single origin) tercih edilir, yani bir ülkeye veya çiftliğe özgü çekirdekler kullanılır. Ayrıca açık kavurma (light roast) yaygındır çünkü bu yöntem kahvenin özgün lezzet notalarını bastırmaz.
Evde üçüncü dalga kahveciliği deneyimlemek isteyenler için V60, Chemex, Aeropress gibi manuel demleme yöntemleri harika bir başlangıç olabilir. Doğru çekirdek, doğru su oranı ve demleme süresi ile bambaşka bir kahve dünyasına adım atabilirsiniz.